Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | İbnu Abbas |
Hadis | Rivayet edildiğine göre şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'ın Kitabını öğrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa, Allah onu, dünyada dalaletten çıkarıp doğru yola sevkeder, ahirette de kötü hesabtan korur." |
30 Haziran 2011 Perşembe
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ibnu Abbas
Etiketler:
İbnu Abbas,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ibnu Mes'ud
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | İbnu Mes'ud |
Hadis | Rivayet edildiğine göre, şöyle buyurmuştur: "Bir yol takip etmek isteyen, bu yolu, ölmüş olanların yolundan seçsin. Zira hayatta onların fitnesinden emin olunamaz, ölmüş olanlar ise Hz. Peygamber (sav)'ın Ashabıdırlar. Onlar bu ümmetin en efdalidir. Kalpçe en temizleri, ilimce en derinleri, amelce en ihlaslıları yine onlardır. Allah, Hz. Peygamber (sav)'ın sohbeti ve dininin yerleşmesi için onları seçmiştir, öyleyse sizler onların üstünlüğünü idrak edin, onların yolundan gidin, elinizden geldikçe onların ahlakını ve yaşayış tarzlarını kendinize örnek kılın. Zira onlar en doğru yolda idiler." İbnu Abdilberr, Cami'ul-Beyani'l-ilm ve Fadlihi'de kaydetmiştir 2, 9 |
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ali
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Ali |
Hadis | Şöyle demiştir: "Daha önce hükmettiğiniz şekilde hükmedin. Zira ben (kargaşaya, nizaya götürecek) muhalefeti sevmem, ta ki halk tek bir cemaat teşkil etsinler veya arkadaşlarımın öldüğü gibi ben de öleyim." İbnu Şirin merhum, Hz. Ali (ra)'den yapılan rivayetlerin çoğunun uydurma ve yalan olduğu görüşünde idi. |
Etiketler:
Ali,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ebu Zerr
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Ebu Zerr |
Hadis | Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Kim cemaati(imiz)den bir karış uzaklaşırsa (kendini dine bağlayan) İslam bağını boynundan çıkarıp atmış olur." |
Etiketler:
Ebu Zerr,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair
29 Haziran 2011 Çarşamba
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Aise
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Aişe |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Kim şu dine uymayan bir şey uyduracak olursa, bu, merduddur kabul edilemez." (Bir rivayette de şöyle denmektedir: "Bizim sünnetimize uymayan bir amel işleyenin yaptığı amel de merduddur.") |
Etiketler:
Aişe,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ibnu Mes'ud
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | İbnu Mes'ud |
Hadis | Şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Muhakkak ki, en güzel söz Allah'ın kitabıdır. En güzel yol da Muhammed (sav)'in yoludur. İşlerin en kötüsü de dine aykırı olarak sonradan çıkarılanıdır. Size vade dilen mutlaka yerine gelecektir. Siz Allah'ı aciz bırakamazsınız." |
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Benim misalimle sizin misaliniz, şu temsile benzer: Bir adam var ateş yakmış. Ateş etrafı aydınlatınca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onları kurtarmaya (mani olmaya) çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. Ben (tıpkı o adam gibi) ateşe düşmememiz için belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe ateşe koşuyorsunuz." |
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ebu Musa Abdullah Ibnu Kays el-Es'ari
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Ebu Musa Abdullah İbnu Kays el-Eş'ari |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Benim misalimle Cenab-ı Hakk'ın benimle göndermiş bulunduğu şeyin misali şu adamın misali gibidir: "Bir adam kendi kavmine gelip: "Ben gözlerimle düşman ordusunu gördüm, tehlikeyi haber veriyorum, tedbir alın!" der. Kavminden bir kısmı tavsiyesine uyup, geceleyin, telaşa düşmeden oradan uzaklaşır. Bir kısmı da bu haberciyi yalanlar ve yerinden ayrılmaz. Ancak sabahleyin ordu onları yakalar ve imha eder. İşte bu temsil bana itaat edip getirdiklerime uyanlarla, bana isyan edip Cenab-ı Hakk'tan getirdiklerimi tekzip edip yalanlayanları göstermektedir." |
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Ebu Musa Abdullah Ibnu Kays el-Es'ari
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Ebu Musa Abdullah İbnu Kays el-Eş'ari |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Allah'ın benimle gönderdiği ilim ve hidayetin misali, bir araziye düşen yağmur gibidir. (Bilindiği üzere), bazı araziler var, tabiatı güzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var, münbit değildir, ot bitirmez, ama suyu tutar. Onun tuttuğu su ile Cenab-ı Hakk insanları yararlandırır: Bu sudan kendileri içerler, hayvanlarım sularlar ve ziraat yaparlar. Diğer bir araziye daha isabet eder ki, bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri Allah'ın dininde ilim sahibi kılınana delalet eder, böylesini Allah benimle göndermiş olduğu hidayetten yararlandırır; yani hem öğrenir, hem öğretir. Temsilden biri de, buna iltifat etmeyen Allah'ın benimle gönderdiği hidayeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder." |
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Mikdam Ibnu Ma'dikerib
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Mikdam İbnu Ma'dikerib |
Hadis | Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helal denmişse onları helal biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz" diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resulullah (sav)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir." (Ebu Davud'un rivayetinin baş kısmında şu ziyade vardır: "Haberiniz olsun, bana Kitap ve bir o kadar da (sünnet) verildi." Ebu Davud'un rivayetinin sonunda şu ziyade de mevcuttur: "Haberiniz olsun (Kur'an'da zikri geçmiyen) ehli eşeğin eti de size helal değildir, vahşi hayvanlardan parçalayıcı dişi (köpek dişi) olanlar, keza muahedeli olanların yitikleri de haramdır. Ancak eşya sahibi, ihtiyacı olmadığı için, kasden terketmişse o müstesna. Bir kimse bir kavme uğradığı zaman, ona ikram etmek, o kavme vazife olur. Şayet ikram etmezlerse, o kimse, hakettiği ikramın mislince onları cezalandırır.") |
28 Haziran 2011 Salı
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Irbaz Ibnu Sariye
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | İrbaz İbnu Sariye |
Hadis | Bir gün Resulullah (sav) bize namaz kıldırdı. Sonra yüzünü cemaate çevirerek çok beliğ, çok manidar bir vaazda bulundu. Öyle ki dinleyenlerin gözleri yaşla, kalpleri de heyecanla doldu. Cemaatten biri: "Ey Allah'ın Resulü, sanki bu, bir veda konuşmasıdır, bize ne tavsiye ediyorsunuz?" dedi. "Size, buyurdu, Allah'a karşı takvada bulunmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa bile emirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Zira, sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek. Öyle ise size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefa-i Raşidin'in sünnetini hatırlatırım, bunlara uyun ve dört elle sarılın. Sonradan çıkarılan şeylere karşı da son derece dikkatli ve uyanık olun. Zira (sünnette bulunana zıt olarak) her yeni çıkarılan şey bir bid'attır, her bid'at de dalalettir, sapıklıktır." |
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Yezid Ibnu Erkam
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | Yezid İbnu Erkam |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah'ın Kitabı'dır. Semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim'dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun basında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün." |
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair - Imam Malik
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair |
Ravi | İmam Malik |
Hadis | İmam Malik'e ulaştığına göre, Hz. Peygamber (sav) şunu söylemiştir: "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün Sünneti." |
Etiketler:
İmam Malik,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Kur'an Ve Hadise Uymaya Dair
Iman Ve Islama Giren Muteferrik Hadisler - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Giren Müteferrik Hadisler |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İslam garib olarak başladı, tekrar başladığı gibi garib hale dönecektir. Gariblere ne mutlu!" |
Iman Ve Islama Giren Muteferrik Hadisler - Nevvas Ibnu Sem'an
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Giren Müteferrik Hadisler |
Ravi | Nevvas İbnu Sem'an |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Allah, bize iki tarafında iki ev bulunan bir doğru yolu misal veriyor. - Bir rivayette iki ev değil "iki sur" denmiştir. - Bu evlerin açık olan kapıları vardır. Kapıların üzerine de perdeler çekilmiştir. Biri yolun başında, biri de onun yukarısında durmuş iki davetçi (gelip geçenlere) şu daveti okuyorlar: "Allah cennete çağırır, dilediğini doğru yola eriştirir" (Yunus, 25). Yolun iki yakasındaki kapılar ise Allah'ın hududu (yani yasakları) dur. Hiç kimse perdeyi açmadan bu yasaklara düşmez. Kişinin yukarısındaki davetçi, Rabbisinin vaiz'idir." |
Iman Ve Islama Giren Muteferrik Hadisler - Ibnu Omer
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Giren Müteferrik Hadisler |
Ravi | İbnu Ömer |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştu: "Mü'min, yaprağını hiç dökmeyen yeşil bir ağaca benzer." Halk falanca ağaç, fişmekanca ağaç diye taliminde bulundular, (fakat isabet ettiremediler). Ben, "Bu, hurma ağacıdır" demek istedim, ancak (yaşım küçük olduğu için) utandım. Sonra Hz. Peygamber (sav): Bu hurma ağacıdır" diye açıkladı. |
27 Haziran 2011 Pazartesi
Iman Ve Islama Giren Muteferrik Hadisler - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Giren Müteferrik Hadisler |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Mü'min, mütemadiyen rüzgarın eğici tesirine maruz bir bitkiye benzer. Mü'min, devamlı belalarla başbaşadır. Münafığın misali de çam ağacıdır. Kesilip kaldırılıncaya kadar hiç ırgalanmaz." |
Iman Ve Islama Dair Muhtelif Ahkamlar - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Dair Muhtelif Ahkamlar |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav): "Her çocuk fıtrat üzerine doğar" buyurdu ve sonra da "Şu ayeti okuyun" dedi: "Allah'ın yaratılışta verdiği fıtrat..." (Rum; 30). Sonra Resulullah (sav) sözünü şöyle tamamladı: "Çocuğu anne ve babası Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir. Tıpkı hayvanın doğurunca, azaları tam olarak yavru doğurması gibi. Siz kesmezden önce, kulağı kesik olarak doğmuş hayvana rastlar mısınız?" Dinleyenler: "Ey Allah'ın Resulü, küçükken ölenler hakkında ne dersiniz (cennetlik mi, cehennemlik mi?) diye sordular. Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: "(Yaşasalardı) nasıl bir amel işleyeceklerdi Allah daha iyi bilir." Bir başka rivayette: "Doğan hiçbir çocuk yoktur ki, konuşmaya başlayıncaya kadar şu din üzere olmasın" buyurulmuştur. |
Iman Ve Islama Dair Muhtelif Ahkamlar - Ebu Bekre Nufey'u'bnu'l-Haris es-Sakafi
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Dair Muhtelif Ahkamlar |
Ravi | Ebu Bekre Nufey'u'bnu'l-Haris es-Sakafi |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Zaman, döne döne Allah'ın arz ve semavatı yarattığı gündeki düzenini tekrar buldu. Sene on iki aydır. Bunlardan dördü haram aydır. Haram aylar da üç tanesi peş peşe gelir: "Zül-kade, Zü'l-hicce ve Muharrem. Bir de Cumadi ve Şaban ayları arasında yer alan Mudarlılar'ın Receb'i." Resulullah (sav) sordu: "Bu ay hangi aydır?" Biz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedik. Bir müddet sustu. Biz ayın ismini değiştirecek zannettik. Ancak şunu söylediler: "Bu Zi'l-hicce değil mi?" "Evet!" karşılığını verdik. Devam etti: "Peki burası neresidir?" Biz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" cevabını verdik. Yine sustu ve bu bölgenin ismini değiştirecek vehmine kapıldık. "Burası haram bölge değil mi?" dedi. "Evet" dedik. "İçinde bulunduğunuz gün nedir?" diye tekrar sordu, biz yine: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedik. Tekrar sustu ve biz yine günün ismini değiştirecek zannına düşmüştük ki: "Kurban günü değil mi?" dedi. "Evet" cevabımız üzerine sözüne devam etti: "Bilin ki, kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız birbirinize kesinlikle haramdır, tıpkı bu yerde, bu ayda şu gününüzün haram olması gibi. Rabbinize kavuştuğunuz zaman sizi yaptıklarınızdan hesaba çekecek. Sakın benden sonra birbirinizin boyunlarını vuran kafirler olmayın. Bu söylediklerimi duyanlar, duymayanlara ulaştırsunlar. Bazan söz kendisine ulaştırılan kimse, ulaştırılan sözü bizzat dinleyenden daha iyi beller." Resulullah (sav) sonra şunu ekledi: "Tebliğ ettim mi, tebliğ ettim mi?" Üç defa tekrarladı. "Evet" cevabımız üzerine: "Ya Rabbi şahid ol!" dedi. Müslim'in rivayetinde şu ziyade var: "Sonra Hz. Peygamber (sav) beyazı galebe çalan alaca iki koyuna yöneldi ve onları kesti. Sonra da koyunun bir parçasını alıp aramızda taksim etti." Rezin, rivayetin arasına şunu ilave eder: "Üç şey vardır, bir mü'minin kalbi onlara karşı ebediyen ihanet etmez; ameli sırf Allah için yapmak, idareyi elinde tutana karşı hayırhah olmak, Müslümanların cemaatine katılmak, çünkü onların duaları cemaate dahil olanların hepsini içine alır." İbnu'l-Esir: "Bu ziyadeyi ana kitaplarda (Kütüb-i Sitte) görmedim" der. |
Iman Ve Islama Dair Muhtelif Ahkamlar - Ibnu Omer
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Dair Muhtelif Ahkamlar |
Ravi | İbnu Ömer |
Hadis | Hz. Peygamber(sav) Veda Haccı'nda şunu söylediler: "(Ey ahali) hangi ayın hürmetçe daha ileri olduğunu biliyor musunuz?" Halk: "Şu içinde bulunduğumuz ay değil mi?" dedi. Resulullah (sav): "Peki, hangi bölgenin hürmetçe daha önde olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. Halk: "Şu yerler değil mi?" cevabını verdi. Resulullah (sav) tekrar: "Pekala hangi günün hürmetçe daha üstün olduğunu biliyor musunuz? dedi. Halk: "Şu içinde bulunduğumuz gün değil mi?" diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (sav) sözlerine şöyle devam etti: "Öyleyse bilin ki Allah Teala, sizlere, meşru sebep dışında kanlarınızı, mallarınızı, ırzlarınızı haram kılmıştır, tıpkı şu beldede, şu ayda şu günümüzü haram kıldığı gibi." Hz. Peygamber (sav) bundan sonra üç sefer tekrar ederek sordu: "Duydunuz mu, tebliğ ettim mi?" Halk her defasında "Evet" cevabını verdi. Resulullah (sav) sözlerini şöyle tamamladı: "Sakın ha! Benden sonra tekrar küfre dönüp birbirinizin boyunlarını vurmaya kalkmayın!" |
Iman Ve Islama Dair Muhtelif Ahkamlar - Amr Ibnu Ebi'l-Ahvas
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman Ve İslama Dair Muhtelif Ahkamlar |
Ravi | Amr İbnu Ebi'l-Ahvas |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'le birlikte Veda haccı'nda bulundum. Orada Hz. Peygamber (sav) irad ettiği hutbede önce Allah Teala'ya hamd-ü sena, hatırlatma ve tavsiyelerden sonra şöyle devam etti: "Hangi gün (bu günden) daha (mukaddes ve) haramdır? Bu soruyu üç kere tekrarladı. Cemaat: "el-Haccu'l-Ekber günü" diye cevap verdi. Resulullah (sav) devam etti: "öyle ise bilin ki, kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız, birbirinize, bu ayınızda, bu beldenizde şu gününüz nasıl haramsa öylece haramdır, mukaddestir. Bilin ki herkesin cinayetinden kendisi sorumludur. Hiçbir babanın cinayetinden oğlu sorumlu tutulmaz. Haberiniz olsun ki, Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Bu sebeple, bir Müslümana, bizzat kendisi helal kılmadıkça kardeşinin hiçbir şeyi helal değildir. Bilin ki cahiliye devrinden kalan bütün faizler mülgadır, terkedilecek ve alınmayacak. Faize verilen paranın sadece sermaye kısmını yani aslını alacaksınız, - böylece ne zulüm ve haksızlık etmiş ne de zulme ve haksızlığa uğramış olacaksınız - Abbas İbnu Abdi'l-Muttalib'in faizi hariç. Zira onun tamamı mülgadır, terkedilmiştir. Haberiniz olsun ki, cahiliye devrinden kalan bütün kanlar da terkedilmiştir (intikam peşine düşülmeyecek). İlga ettiğim ilk cahiliye kanı da el-Haris İbnu Abdi'l-Muttalib'in kanıdır. Haris, Benu Leys'ten tuttuğu bir süt anneye bebeğini emzirtiyordu. Çocuğu Hüzeyl adında birisi (bir kavga sırasında attığı bir taşla kazaen) öldürmüştü. Sakın ha, kadınlara da iyi muamele yapın. Çünkü onlar yanınızda esir durumundadır. Onlara iyi muamelenin dışında (terketmek dövmek gibi) bir başka şey yapmak hakkına sahip değilsiniz. Ancak açık bir çirkinlikte bulunulursa o hariç. Çirkin iş yapmaları halinde, önce yataklarını ayırın, (yine de devam edecek olurlarsa) yaralamıyacak şekilde dövün. Bundan sonra itaat ederlerse, (onların yaptığına ayırma-dövme gibi muamelelere) zulmen devam etmek için bir yol (bir bahane) aramayın. Bilin ki, sizin kadınlarınız üzerinde bazı haklarınız var. Kadınlarınızın da sizler üzerinde bazı hakları vardır. Kadınlarınız üzerindeki haklarınız istemediğiniz kimselere yatağınızı çiğnetmemeleri, evlerinize hoşlanmadıklarınızın girmesine izin vermemeleridir. (Onların sizdeki hakları ise) yiyecek ve giyeceklerinde iyi davranmanızdır. Haberiniz olsun, şeytan şu beldenizde kendisine ebediyen tapılmayacağını idrak etmiştir. Fakat, sizin önemsemediğiniz şeylerde ona itaat devam edecek, bunlar da onu memnun kılacak (menfi neticeler hasıl edecek)tir. |
Biat Ahkami - Umeyme bintu Rukayka
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Biat Ahkamı |
Ravi | Ümeyme bintu Rukayka |
Hadis | Ensar'dan bir grup kadınla Hz. Peygamber (sav)'e gelip kendisine: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, çalmamak, zina etmemek, çocuklarımızı öldürmemek, halde ve istikbalde iftira atmamak, sana meşru emirlerinde isyan etmemek şartları üzerine biat ediyoruz" dedik. Hemen ilave etti: "Gücünüzün yettiği ve takatınızın kafi geldiği şeylerde." Biz: "Allah ve Resulü bize karşı bizden daha merhametlidir, haydi biat edelim" dedik. Süfyan merhum der ki: Kadınlar, biati (erkekler gibi) musafaha ederek yapmayı kastedmişlerdi. Hz. Peygamber (sav): "Ben kadınlarla musafaha etmem, benim yüz kadına toptan söylediğim söz her kadın için ayrı ayrı söylenmiş yerine geçer" buyurdu. |
Etiketler:
Biat Ahkamı,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Ümeyme bintu Rukayka
26 Haziran 2011 Pazar
Biat Ahkami - Ibnu Omer
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Biat Ahkamı |
Ravi | İbnu Ömer |
Hadis | Biz Hz. Peygamber (sav)'e kulak vermek ve itaat etmek şartıyla biat ederken "Gücünüzün yettiği şeylerde" diyordu. |
Etiketler:
Biat Ahkamı,
İbnu Ömer,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA
Biat Ahkami - Avf Ibnu Malik el-Esca'i
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Biat Ahkamı |
Ravi | Avf İbnu Malik el-Eşca'i |
Hadis | Biz Hz. Peygamber (sav)'in huzurunda 7 veya 8 veyahut da 9 kişiydik. "Allah Resulü'ne biat etmiyor musunuz?" dedi. Ellerimizi uzatarak: "Hangi şartlara uymak üzere biat edeceğiz ey Allah'ın Resulü?" dedik. Şu cevabı verdi: "Allah'a ibadet etmek ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak, beş vakit namazı kılmak (verilen emirlere) kulak verip itaat etmek - ve bu sırada gizli bir kelime fısıldayarak devamla - "Halktan hiçbir şey istemeyin" buyurdu. Avf İbnu Malik ilaveten der ki, Hz. Peygamber (sav)'i benimle dinleyen o cemaatten öylelerini biliyorum ki, bineğinin üzerinde iken kazara kamçısı düşse kimseye "Şunu bana verir misin?" diye talebde bulunmaz (iner kendisi alır)dı" |
Etiketler:
Avf İbnu Malik el-Eşca'i,
Biat Ahkamı,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA
Biat Ahkami - Ubadetu'bnu's-Samit
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Biat Ahkamı |
Ravi | Ubadetu'bnu's-Samit |
Hadis | Biz, bir seferinde Hz. Peygamber (sav) ile aynı cemaatte beraber oturuyorduk ki: "Allah'a hiçbir şey ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina fazihasını işlememek, Allah'ın haram ettiği cana meşru bir sebep olmaksızın kıymamak şartları üzerine bana biat edin" buyurdu. Bir diğer rivayette "...Çocuklarınızı öldürmemek, halde ve istikbalde iftirada bulunmamak, meşru dairedeki emirlerde - ne bana ne de vazifelilere - isyan etmemek üzere biat edin. Kim vereceği bu sözlere sadık kalır, ahdine vefa gösterirse karşılığını Allah'tan alacaktır. Kim de bu yasaklardan birini işleyecek olursa artık işi Allah'a kalmıştır, dilerse affeder, dilerse azab verir, ceza - landırır" buyurdu. Biz de bu şartlarla biat ettik." Nesai, bir başka rivayette "karşılığını Allah'tan alacaktır" ifadesinden sonra şu ziyadeyi kaydeder: "Kim bunlardan birini işler, sonra da dünyada cezalandırılırsa, çektiği bu ceza onun için kefaret ve o günahtan temizlenme olur." Buhari, Müslim, Muvatta ve Nesai'de gelen bir diğer rivayette şu ifade mevcuttur: "Hz. Peygamber (sav)'e zor durumlarda olsun, kolay durumlarda olsun, hoş şartlarda olsun nahoş şartlarda olsun, aleyhimize kayırmaların yapılıp, hakkımızın çiğnendiği hallerde olsun itaat etmek, idareyi elinde tutanlara karşı iktidar kavgası yapmamak, nerede olursak olalım hakkı söylemek, Allah'ın emrini yerine getirmede kınayanların kınamalarından korkmamak üzere biat ettim." Bir başka rivayette şu ifadeye rastlanmaktadır: "...İktidar sahibine karşı onda, Allah'ın kitabında gelmiş bulunan bir delil sebebiyle te'vil götürmeyen açık bir küfür görülmedikçe iktidar kavgası yapmamak..." |
Etiketler:
Biat Ahkamı,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Ubadetu'bnu's-Samit
Kelime-i Sehadet Ve Onun Dil Ile Ikrarinin Hukmu - Tarik el-Esca'i
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kelime-i Şehadet Ve Onun Dil İle İkrarının Hükmü |
Ravi | Tarik el-Eşca'i |
Hadis | Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini haber verdi: "Kim Lailahe illallah der ve Allah'tan başka mabudları reddederse, Allah onun malını ve kanını haram kılar. (Samimi olup olmadığı) meselesi Allah'a aittir." (Yine Müslim'in bir başka rivayeti "Kim Allah'ı birlerse" diye başlar ve yukarıdaki şekilde devam eder (38. hadis).) |
Kelime-i Sehadet Ve Onun Dil Ile Ikrarinin Hukmu - Ubeydullah Ibnu Adiy Ibnu'l-Hiyar
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kelime-i Şehadet Ve Onun Dil İle İkrarının Hükmü |
Ravi | Ubeydullah İbnu Adiy İbnu'l-Hıyar |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) ashabıyla otururken bir adam gelerek gizlice bir şeyler fısıldadı. Ne gibi bir sır tevdi etmişti bilmiyorduk. Nihayet Hz. Peygamber (sav) onu açıkladı. Meğerse o zat, münafıklardan birini öldürmek için izin istiyormuş. Adama: "Peki o Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın elçisi bulunduğuna şehadet etmiyor mu?" diye sordu. Adam: "Hayır o şehddeti ikrar etmiyor" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Namaz kılıyor mu2" diye sordu. Adam: "Hayır namaz da kılmıyor" deyince, Hz. Peygamber (sav): "Allah'ın öldürmekten beni men ettiği kimseler işte böyleler!" buyurdu. |
Kelime-i Sehadet Ve Onun Dil Ile Ikrarinin Hukmu - Ibn-i Omer
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Kelime-i Şehadet Ve Onun Dil İle İkrarının Hükmü |
Ravi | İbn-i Ömer |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben, insanlar Allah'tan başka ilahın olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet edinceye, namaz kılıncaya, zekat verinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum. Bunları yaptılar mı, kanlarını, mallarını bana karşı korumuş (emniyet altına almış) olurlar. İslam'ın hakkı hariç. Artık (samimi olup olmadıklarına dair) durumları Allah'a kalmıştır" (Müslim'deki rivayette "İslam'ın hakkı hariç" ibaresi mevcut değildir.) |
Mecaz Hakkinda - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'ın ashabından bir kısmı ona sordular: "Bazılarımızın aklından bir kısım vesveseler geçiyor, normalde bunu söylemenin günah olacağına kaniyiz." Hz. Peygamber (sav): "Gerçekten böyle bir korku duyuyor musunuz?" diye sordu. Oradakiler Evet! deyince: "İşte bu (korku) imandan gelir (vesvese zarar vermez) dedi." Diğer bir rivayette: "(Şeytanın) hilesini vesveseye dönüştüren Allah'a hamdolsun" demiştir. (Müslim'in İbnu Mes'ud (ra)'dan kaydettiği bir rivayet şöyledir: "Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü, bazılarımız içinden öyle sesler işitiyor ki, onu (bilerek) söylemektense kömür kesilinceye kadar yanmayı veya gökten yere atılmayı tercih eder. (Bu vesveseler bize zarar verir mi?)". Hz. Peygamber (sav): "Hayır bu (korkunuz) gerçek imanın ifadesidir" cevabını verdi.") |
Etiketler:
Ebu Hüreyre,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
25 Haziran 2011 Cumartesi
Mecaz Hakkinda - Enes
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Enes |
Hadis | Resulullah (sav) dedi ki: "Üç şey vardır ki imanın aslındandır: 1. Lailahe illallah diyene saldırmamak: İşlediği herhangi bir günahı sebebiyle bu kimseyi tekfir etme, herhangi bir ameli sebebiyle de İslam'dan dışarı atma. 2. Cihad, bu Allah'ın beni peygamber olarak gönderdiği günden, bu ümmetin Deccal'e karşı savaşacak en son ferdine kadar cereyan edecektir, onu, ne imamın zalim olması, ne de adil olması ortadan kaldıramayacaktır. 3. "Kadere iman". |
Etiketler:
Enes,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
Mecaz Hakkinda - Ebu Saidi'l-Hudri
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Ebu Saidi'l-Hudri |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'in şöyle dediğini rivayet etti: "Bir kimsenin mescide alakasını görürseniz, onun mü'min olduğuna şehadet edin, zira Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor: "Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe inananlar imar ederler" (Tevbe 18) |
Etiketler:
Ebu Saidi'l-Hudri,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
Mecaz Hakkinda - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Abdullah İbnu Amr İbni'l-As |
Hadis | Resulullah (sav)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmedikleri kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasakladığı şeyi terkedendir." |
Mecaz Hakkinda - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Mü'min de, halkın, can ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kimsedir." |
Etiketler:
Ebu Hüreyre,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
Mecaz Hakkinda - Ebu Umame
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Ebu Ümame |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'in şöyle dediğim rivayet ediyor: "Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir, Allah için vermezse imanım kemale erdirmiştir" |
Etiketler:
Ebu Ümame,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
Mecaz Hakkinda - Enes
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Enes |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri, kendi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe gerçek imana eremez." (Nesai'nin rivayetinde "...hayır şeylerden" ziyadesi mevcuttur.) |
Etiketler:
Enes,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
Mecaz Hakkinda - Enes
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Enes |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri, beni, babasından, evladından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş sayılmaz." (Nesai'nin bir rivayetinde "... malından ve ailesinden daha sevgili..." denmektedir.) |
Etiketler:
Enes,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
24 Haziran 2011 Cuma
Mecaz Hakkinda - Enes
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Enes |
Hadis | Resulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu anlatıyor: "Üç haslet vardır. Bunlar kimde varsa imanın tadım duyar: Allah ve Resulünü bu ikisi dışında kalan herşeyden ve herkesten daha çok sevmek, bir kulu sırf Allah rızası için sevmek, Allah, imansızlıktan kurtarıp İslam'ı nasib ettikten sonra tekrar küfre, inançsızlığa düşmekten, ateşe atılmaktan korktuğu gibi korkmak." (Nesai'nin kaydettiği bir diğer rivayette "bu ikisi dışında kalan" tabirinden sonra şu ziyade vardır: "Allah için sevmek, Allah için buğzetmek.") |
Etiketler:
Enes,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
Mecaz Hakkinda - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | Mecaz Hakkında |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "İman, yetmiş küsur - bir rivayette de altmış küsur - şubedir. Haya imandan bir şubedir." Bir rivayette şu ziyade vardır: "Bu şubelerden en üstünü "La ilfihe illallah" sözüdür, en aşağı mertebede olanı da yolda bulunan rahatsız edici bir şeyi kenara çıkarmaktır." |
Etiketler:
Ebu Hüreyre,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
Mecaz Hakkında
Imanin Hakikati - Enes
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Enes |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "Kim bizim namazımızı kılar, bizim kıblemize yönelir, bizim kestiğimizi yerse işte o, Müslümandır". (Hadisi Nesai tahric etmiştir. Ancak, Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi tarafından da rivayet edilmiş olan uzunca bir hadisin bir parçasıdır. Bak: Tirmizi, İman 2, (2611); Ebu Davud, Cihad 104, (2641)) |
Etiketler:
Enes,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İmanın Hakikati
Imanin Hakikati - Sufyan Ibnu Abdillah es-Sakafi
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Süfyan İbnu Abdillah es-Sakafi |
Hadis | "Ey Allah'ın Resulü, bana İslam hakkında öyle bir bilgi ver ki, bana yetsin ve sizden başka kimseye İslam'dan sormaya hacet bırakmasın" dedim. Şu cevabı verdi: "Allah'a inandım de, sonra da doğru ol" buyurdu. |
Imanin Hakikati - Behz Ibnu Hakim Ibni Muaviye Ibni Hayde el-Kuseyri
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Behz İbnu Hakim İbni Muaviye İbni Hayde el-Kuşeyri |
Hadis | Babası tarikiyle dedesinden şunu rivayet ediyor: "Dedim ki: Ey Allah'ın Resulü, ben sana gelirken, seni ve dinini benimsemiyeceğim diye şunların (ellerinin parmaklarım göstererek) adedinden fazla yemin ettim. Meğerse, Allah ve Resulünün öğrettiği dışında hiçbir şey anlamayan bir kimseymişim. Şimdi Allah rızası için senden soruyorum. Allah seninle bizlere ne gönderdi?" Hz. Peygamber (sav): "İslam'ı" dedi. "Pekala, dedim, İslam'ın alametleri nedir?" Şu cevabı verdi: "Kendimi Allah'a teslim ettim, başka şeyleri terkettim" demen, namaz kılman, zekat vermendir. Her Müslüman bir başka Müslümana haramdır. İki Müslüman birbiriyle kardeştir ve birbirlerine yardımcıdırlar. Bir kimse Müslüman olduktan sonra müşrikleri terkedip, Müslümanlara karışmadıkça hiçbir ameli (Allah katında) makbul değildir." |
Imanin Hakikati - Abdullah Ibnu Muaviye el'Gaziri
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Abdullah İbnu Muaviye el'Gaziri |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Üç şey vardır. Kim onları yaparsa imanın tadını alır: Sadece Allah'a kulluk eden, Allah'tan başka ilah olmadığını bilen, her yıl gönül hoşluğuyla zekatını veren! Zekatını da yaşlı, uyuzlu, hasta, değersiz, küçük hayvanlardan vermez, aksine mallarının orta hallilerinden verir. Zira Cenab-ı Hakk ne en iyisinden vermenizi emretmiştir, ne de en adisinden olana razı olmuştur." |
23 Haziran 2011 Perşembe
Imanin Hakikati - Abbas Ibnu Abdilmuttalib
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Abbas İbnu Abdilmuttalib |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'in şöyle söylediğim işittim: "İmanın tadını, Rabb olarak Allah'ı, din olarak İslam'ı, peygamber olarak Muhammed'i seçip razı olanlar duyar" |
Imanin Hakikati - Muaviye Ibnul-Hakem es-Sulemi
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Muaviye İbnul-Hakem es-Sülemi |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'e gelip: "Bir cariyem var, çoban olarak çalıştırıyor, koyunlarımı otlatıyordum. Yakınlarda bir koyunumu yitirdi. Ne oldu? diye sorunca, kurt kaptı dedi. Koyunun kaybolmasına üzüldüm. İnsanlığım icabı cariyenin suratına bir tokat vurdum. Bu davranışımın kefareti olarak bir köle azad etmeyi adadım. Onu azad edebilir miyim?" diye sordum. Hz. Peygamber (sav) cariyeye: "Allah nerede?" diye sordu O: "Göktedir" deyince, "Pekala ben kimim? dedi. Cariye: "Sen Allah'ın Resulüsün" cevabını verince, Hz. Peygamber (sav) bana yönelerek: "Bunu azad et, zira mü'minedir" buyurdu. |
Imanin Hakikati - es-Serrid Ibnu's-Suueyd es-Sakafi
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | eş-Şerrid İbnu's-Süueyd es-Sakafi |
Hadis | "Ey Allah'ın Resulü", dedim, "annem bana, kendisi adına mü'mine bir cariye azad etmenü vasiyet etti. Benim yanımda, Sudanlı (nübi) siyah bir cariye var, onu azad edeyim mi?" Hz. Peygamber (sav): "Çağır, onu (göreyim)" dedi. Çağırdım ve geldi. Cariyeye sordu: "Rabbin kim?" Cariye: "Allah!" dedi, tekrar sordu: "Ben kimim?" Cariye: "Allah'ın elçisisin!" cevabını verince Hz. Peygamber (sav): "Bunu azad et, zira mü'minedir" buyurdu. |
Imanin Hakikati - Ali
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Ali |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kişi dört şeye inanmadıkça mü'min olmuş sayılmaz: Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın kulu ve elçisi Muhammed olduğuma, beni (bütün insanlara) hakla göndermiş bulunduğuna şehadet etmek, ölüme inanmak, tekrar dirilmeye inanmak, kadere inanmak" |
Etiketler:
Ali,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İmanın Hakikati
Imanin Hakikati - Abdullah Ibnu Abbas
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Abdullah İbnu Abbas |
Hadis | Bir kadın, kendisine küpte yapılan şıra (nebiz) hakkında sordu. Kadına şu cevabı verdi: "Abdulkays kabilesinin heyeti Hz. Peygamber (sav)'e geldiği vakit: "Bu gelenler kimdir?" diye sordu. "Rebialılar" diye kendilerini tanıttılar. Hz. Peygamber (sav): "Merhaba, hoş geldiniz, inşaallah bu ziyaretten memnun kalır, pişman olmazsınız" buyurdu. Misafirler: "Biz uzak bir yerden geliyoruz. Sizinle bizim aramızda şu kafir Mudarlılar var. Bu sebeple, size ancak haram ayında uğrayabiliyoruz. Öyle ise, bize kesin, açık bir amel emret, onu geride bıraktıklarımıza da öğretelim. Ve bizi cennete götürsün" dediler. Hz. Peygamber (sav) de onlara dört emir ve dört yasakta bulundu: Önce tek olan Allah Teala'ya imanı emretti ve sordu: "İman nedir biliyor musunuz?" "Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dediler. Açıkladı: Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek. Ramazan orucu tutmak, harpte elde edilen ganimetten beşte birini ödemenizdir." Resulullah (sav) onlara şu kapları (şıra yapmada) kullanmalarını yasakladı: Hantem (topraktan mamul küp), dübba (su kabağından yapılmış testiler), nakir hurma kökünden ayrılan çanak, müzeffet - veya mukayyer - (içi ziftle - katranla - cilalanmış kap). |
Etiketler:
Abdullah İbnu Abbas,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İmanın Hakikati
Imanin Hakikati - Talha Ibnu Ubeydillah
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Talha İbnu Ubeydillah |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'a Necid ahalisinden bir adam geldi. Saçları karışıktı. Kulağımıza sesinin mırıltısı geliyordu, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. Hz. Peygamber (sav)'e iyice yaklaşınca gördük ki, İslam'dan soruyormuş. Hz. Peygamber (sav): "Gece ve gündüzde beş vakit namaz" demişti ki adam tekrar sordu: "Bu beş dışında bir borcum var mı?" Hz. Peygamber (sav): "Hayır ancak istersen nafile kılarsın" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Ramazan orucu da var" deyince adam: Bunun dışında oruç var mı? diye sordu. Hz. Peygamber (sav): "Hayır! Ancak dilersen nafile tutarsın" dedi. Hz. Peygamber (sav) ona zekatı hatırlattı. Adam: "Zekat dışında borcum var mı?" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Hayır, ama nafile verirsen o başka!" dedi. Adam geri döndü ve gider ayak: "Bunlara ilave yapmayacağım gibi noksan da tutmayacağım" dedi. Hz. Peygamber (sav) da: "Sözünde durursa kurtuluşa ermiştir" buyurdu. Veya "Sözünde durursa cennetliktir" buyurdu. Ebu Davud'da. "Kasem olsun kurtuluşa erer, yeter ki sözünde dursun" şeklinde te'kidli olarak gelmiştir. |
Etiketler:
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İmanın Hakikati,
Talha İbnu Ubeydillah
Imanin Hakikati - Enes Ibnu Malik
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Enes İbnu Malik |
Hadis | Biz mescidde Hz. Peygamber (sav)'le birlikte otururken, devesine binmiş olarak bir adam girdi ve mescidin avlusuna devesini ıhıp bağladıktan sonra: "Muhammed hanginizdir?" diye sordu. Biz; "Dayanmakta olan şu beyaz kimse" diye gösterdik. (Nesdi'deki Ebu Hüreyre (ra) rivayetinde: "Şu dayanmakta olan hafif kırmızıya çalan renkteki kimse" diye tasvir mevcuttur) Adam: "Ey Abdulmuttalib'in oğlu!" diye seslendi. Resulullah (sav): "Buyur seni dinliyorum" dedi. Adam: "Sana birşeyler soracağım. Sorularımda aşırı gidebilirim, sakın bana darılmayasın" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Haydi istediğini sor!" Adam: "Rabbin ve senden öncekilerin Rabbi adına soruyorum: Seni bütün insanlara peygamber olarak Allah mı gönderdi?" Hz. Peygamber (sav): "Kasem olsun evet!" Adam: "Allahu Teala adına soruyorum: Gece ve gündüz beş vakit namaz kılmanı sana Allah mı emretti?" Hz. Peygamber (sav): "Allah'a kasem olsun evet!" Adam: "Allah adına soruyorum, senenin şu ayında oruç tutmanı sana Allah mı emretti? Hz. Peygamber (sav): "Allah'a kasem olsun evet!" Adam: "Allahu Teala adına soruyorum: Bu sadakayı zenginlerimizden alıp fakirlerimize dağıtmanı Allah mı sana emretti?" Hz. Peygamber (sav): "Allah'a kasem olsun evet!" Bu soru-cevaptan sonra adam şunu söyledi: "Getirdiklerine inandım. Ben geride kalan kabilemin elçisiyim. Adım: Dımam İbnu Sa'lebe'dir, Benu Sa'd İbni Bekr'in kardeşiyim." (Bunu Beş Kitap rivayet etmiştir. Metin Buhari'den alınmıştır). Müslim'in rivayetinde şöyle denir: "Bir adam geldi ve şöyle dedi: "Bize senin gönderdiğin elçi geldi ve iddia etti ki sen Allah tarafından gönderildiğine inanmaktasın." Hz. Peygamber (sav): "Doğru söylemiş" dedi. Adam tekrar: "Öyleyse semayı kim yarattı?" Hz. Peygamber (sav): "Allah" dedi. Adam: "Peki bu dağları kim dikti ve içindekileri kim koydu?" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Allah!" dedi. Adam: "Peki semayı yaratan, arzı yaratan ve dağları diken zat adına söyler misin, seni peygamber olarak gönderen Allah mıdır? Hz. Peygamber (sav): "Evet!" dedi. Adam: "Elçin iddia ediyor ki biz gece ve gündüz beş vakit namaz kılmalıyız, bu doğru mudur?" Hz. Peygamber (sav): "Doğru söylemiştir!" Adam: "Seni gönderen adına doğru söyle. Bunu sana Allah mı emretti?" Hz. Peygamber (sav): "Evet!" dedi. Adam sonra zekatı, arkasından orucu, daha sonra da haccı zikretti ve bu şekilde sordu. Ravi der ki: Hz. Peygamber (sav) de her sualde "Doğru söylemiş" diye cevap veriyordu. Adam (son olarak) sordu: "Seni gönderen adına doğru söyle. Bunu sana Allah mı emretti?" Hz. Peygamber (sav): "Evet" dedi. Adam sonra geri döndü ve ayrılırken şunu söyledi: "Seni hakla gönderen Zat'a kasem olsun, bunlar üzerine hiç bir şey ilave etmem, bunları eksiltmem de." Hz. Peygamber (sav): "Bu kimse sözünde durursa cennetliktir!" buyurdu. |
Etiketler:
Enes İbnu Malik,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İmanın Hakikati
Imanin Hakikati - Yahya Ibnu Yagmur
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Yahya İbnu Yağmur |
Hadis | "Basra'da kader üzerine ilk söz eden kimse Mabed el-Cüheni idi. Ben ve Humeyd ibnu Abdirrahman el-Himyeri, hac veya umre vesilesiyle beraberce yola çıktık. Aramızda konuşarak, Ashab'tan biriyle karşılaşmayı temenni ettik. Maksadımız, ondan kader hakkında şu heriflerin ettikleri laflar hususunda soru sormaktı. Cenab-ı Hakk, bizzat Mescid-i Nebevi'nin içinde Abdullah İbnu Ömer (ra)'la karşılaşmayı nasib etti. Birimiz sağ, obürümüz sol tarafından olmak üzere ikimiz de Abdullah (ra)'a sokuldu. Arkadaşımın sözü bana bıraktığını tahmin ederek, konuşmaya başladım: "Ey Ebu Abdirrahman, bizim taraflarda bazı kimseler zuhur etti. Bunlar Kur'an-ı Kerim'i okuyorlar. Ve çok ince meseleler bulup çıkarmaya çalışıyorlar," Onların durumlarını beyan sadedinde şunu da ilave ettim: "Bunlar, "kader yoktur, herşey hadistir ve Allah önceden bunları bilmek iddiasındalar." Abdullah (radıyallahu anh): Onlarla tekrar karşılaşırsan, haber ver ki ben onlardan beriyim, onlar da benden beridirler" Abdullah İbnu Ömer sozünü yeminle de te'kid ederek şöyle tamamladı: "Allah'a kasem olsun, onlardan birinin Uhud dağı kadar altını olsa ve hepsini de hayır yolunda harcasa kadere inanmadıkça, Allah onun hayrını kabul etmez! Sonra Abdullah dedi ki: Babam Ömer İbnul-Hattab (ra) bana şunu anlattı: "Ben Hz. Peygamber (sav) yanında oturuyordum. Derken elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah bir adam yanımıza çıkageldi. Üzerinde, yolculuğa delalet eder hiçbir belirti yoktu. Üstelik içimizden kimse onu tanımıyordu da. Gelip Hz. Peygamber (sav)'in önüne oturup dizlerini dizlerine dayadı. Ellerini bacaklarının üstüne hürmetle koyduktan sonra sormaya başladı: Ey Muhammed! Bana İslam hakkında bilgi ver! Hz. Peygamber (sav) açıkladı: "İslam, Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmen, namaz kılman, zekat vermen, Ramazan orucu tutman, gücün yettiği takdirde Beytullah'a haccetmendir." Yabancı:"Doğru söyledin" diye tasdik etti. Biz hem sorup hem de söyleneni tasdik etmesine hayret ettik. Sonra tekrar sordu: "Bana iman hakkında bilgi ver?" Hz. Peygamber (sav) açıkladı. "Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Kadere yani hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna da inanmandır." Yabancı yine: "Doğru söyledin!" diye tasdik etti? Sonra tekrar sordu: "Bana ihsan hakkında bilgi ver?" Hz. Peygamber (sav) açıkladı: "İhsan Allah'ı sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi Allah'a ibadet etmendir. Sen O'nu görmesen de O seni görüyor." Adam tekrar sordu: "Bana kıyamet(in ne zaman kopacağı) hakkında bilgi ver?" Hz. Peygamber (sav) bu sefer: "Kıyamet hakkında kendisinden sorulan, sorandan daha fazla birşey bilmiyor!" karşılığını verdi. Yabancı: "Öyleyse kıyametin alametinden haber ver!" dedi. Hz. Peygamber (sav) şu açıklamayı yaptı: "Köle kadınların efendilerini doğurmaları, yalın ayak, üstü çıplak, fakir (Müslim'in rivayetinde fakir kelimesi yoktur) davar çobanlarının yüksek binalar yapmada yarıştıklarını görmendir." Bu söz üzerine yabancı çıktı gitti. Ben epeyce bir müddet kaldım. (Bu ifade Müslim'deki rivayete uygundur. Diğer kitaplarda "Ben üç gece sonra Hz. Peygamber (sav)'la karşılaştım" şeklindedir) Hz. Peygamber (sav) Ey Ömer, sual soran bu zatın kim olduğunu biliyor musun? dedi. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince şu açıklamayı yaptı: "Bu, Cebrail aleyhisselamdı. Size dininizi öğretmeye geldi." |
Etiketler:
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İmanın Hakikati,
Yahya İbnu Yağmur
22 Haziran 2011 Çarşamba
Imanin Hakikati - Abdullah Ibnu Omer Ibni'l-Hattab
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İmanın Hakikati |
Ravi | Abdullah İbnu Ömer İbni'l-Hattab |
Hadis | Bir adam kendisine: Gazveye çıkmıyor musun?" diye sorar. Abdullah şu cevabı verir: "Ben Hz. Peygamber (sav)'i işittim, şöyle buyurmuştu: "İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Kabe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" |
Iman ve Islam'in Fazileti - Vehb Ibnu Munebbih
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Vehb İbnu Münebbih |
Hadis | Hz. Peygamber (sav)'a "La ilahe illallah cennetin anahtarı değil mi?" dendi de: "Evet, öyledir ama dişsiz anahtar olur mu? Dişleri olan anahtarın varsa kapın açılır, yoksa kapalı kalır, açılmaz" cevabını verdi. |
Iman ve Islam'in Fazileti - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Muhammed'in nefsini kudret eliyle tutan zata yemin ederim ki, bu ümmetten her kim -Yahudi olsun, Hristiyan olsun - beni işitir, sonra da bana gönderilenlere inanmadan ölecek olursa mutlaka cehennem ehlinden olacaktır" |
Etiketler:
Ebu Hüreyre,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İman ve İslam'ın Fazileti
Iman ve Islam'in Fazileti - Suheyb Ibnu Sinan
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Süheyb İbnu Sinan |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Mü'min kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mü'mine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı birşey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır". |
Iman ve Islam'in Fazileti - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) "Ey Allah'ın Resulü, kıyamet günü senin şefaatinle en ziyade saadete erecek olan kimdir?" diye sormuştum. Bana: "Hadis'e karşı sende olan aşkı görünce, bu hususta senden önce bana bir başkasının sualde bulunmayacağını tahmin etmiştim" açıklamasını yaptıktan sonra şu cevabı verdi: "Kıyamet günü benim şefaatimle en ziyade saadete erecek olan kimse, samimi olarak ve içinden gelerek "La ilahe illallah" diyen kimsedir" |
Etiketler:
Ebu Hüreyre,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İman ve İslam'ın Fazileti
Iman ve Islam'in Fazileti - Cabir Ibnu Abdullah el-Ensari
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Cabir İbnu Abdullah el-Ensari |
Hadis | Hz.Peygamber (sav) buyurdular ki: "İki şey vardır gerekli kılıcıdır!" Bir zat: Ey Allah'ın Rasulü! Gerekli kılan bu iki şeyden maksad nedir? diye sordu: Hz. Peygamber (sav): "Kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmış olarak ölürse bu kimse ateşe girecektir. Kim de Allah'a hiçbir şeyi ortak kılmadan ölürse o da cennete girecektir" cevabını verdi" |
21 Haziran 2011 Salı
Iman ve Islam'in Fazileti - Ebu Zerr (Cundeb ibnu Cunade el-Gifari)
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ebu Zerr (Cündeb ibnu Cünade el-Gıfari) |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Bana Cebrail aleyhisselam gelerek "Ümmetinden kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmadan (şirk koşmadan) ölürse cennete girer" müjdesini verdi" dedi. Ben (hayretle) "zina ve hırsızlık yapsa da mı?" diye sordum. "Hırsızlık da etse, zina da yapsa" cevabını verdi. Ben tekrar: "Yani hırsızlık ve zina yapsa da ha!" dedim. "Evet", dedi, "hırsızlık da etse, zina da yapsa!" Hz. Peygamber (sav) dördüncü kerresinde ilave etti :"Ebu Zerr patlasa da cennete girecektir." |
Iman ve Islam'in Fazileti - Muaz ibnu Cebel el-Ensari
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Muaz ibnu Cebel el-Ensari |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Kimin (hayatta söylediği) en son sözü La ilahe illallah olursa cennete gider" |
Iman ve Islam'in Fazileti - Ebu Hureyre
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ebu Hüreyre |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Sizden biri içiyle dışıyla Müslüman olursa, yaptığı herbir hayır en az on mislinden, yedi yüz misline kadar sevabıyla yazılır. İşlediği her bir günah da sadece misliyle yazılır. Bu hal, Allah'a kavuşuncaya kadar böyle devam eder." |
Etiketler:
Ebu Hüreyre,
İMAN VE İSLAM HAKKINDA,
İman ve İslam'ın Fazileti
Iman ve Islam'in Fazileti - Ebu Sa'id ibnu Malik
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ebu Sa'id ibnu Malik |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Bir kul İslam'a girer ve bunda samimi olursa, daha önce yaptığı bütün hayırları Allah, lehine yazar, işlemiş olduğu bütün (erleri de affeder. Müslüman olduktan sonra yaptıkları da şu şekilde muamele görür: Yaptığı her hayır için en az on misli olmak üzere yediyüz misline kadar sevap yazılır. İşlediği her bir şer için de, -Allah affetmediği takdirde- bir günah yazılır." |
Iman ve Islam'in Fazileti - Ebu Sa'id ibnu Malik
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ebu Sa'id ibnu Malik |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Kim: 'Rab olarak Allah'ı, din olarak İslam'ı, Resul olarak Hz. Muhammed'i seçtim (ve onlardan memnun kaldım)' derse cennet ona vacib olur". |
Iman ve Islam'in Fazileti - Ebu Sa'id Ibnu Malik
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ebu Sa'id İbnu Malik |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır." Ebu Said der ki: "Kim (bu ihbarın ifade ettiği hakikatten) şüpheye düşerse şu ayeti okusun: "Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz..." (Nisa, 40). |
Iman ve Islam'in Fazileti - Ubade Ibnus-Samit el-Ensari
Fasıl | İMAN VE İSLAM HAKKINDA |
Konu | İman ve İslam'ın Fazileti |
Ravi | Ubade İbnus-Samit el-Ensari |
Hadis | Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Kim Allah'tan başka ilah olmadığına Allah'ın bir ve şeriksiz olduğuna ve Muhammed'in onun kulu ve Resulü (elçisi) olduğuna, keza Hz. İsa'nın da Allah'ın kulu ve elçisi olup, Hz. Meryem'e attığı bir kelimesi ve kendinden bir ruh olduğuna, keza cennet ve cehennemin hak olduğuna şehadet ederse, her ne amel üzere olursa olsun Allah onu cennetine koyacaktır." |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)